2 Haziran 2012 Cumartesi

Büyük Gün Bugün

Merhaba millet,

Üniversitedeyken Yakup ve Tuna isminde 2 arkadaşım vardı. Tuna sakin, Yakup piçin önde gideni ben de yavşaktım. Yani rollerimiz bu idi birlikteyken.

Kantinde Yakup gider kızın tekine sataşırdı. Mesela kaşlarını kalem ile çizen bir kız vardı. Parmağını yalayıp kızın kaşının ortasını silerdi. Ben bunu millete anlatırdım. Tuna'da utanırdı.

Sakarya Üniversitesi'ni bilirseniz eskiden bir "orta bahçesi" vardı. 4 binanın arasında kalan bir bahçe. Yazın serin olurdu pek güneş almazdı. Kışın oturmazdı kimse genelde tek tük sandalyeler olurdu.

Yazokulunda Yakup piçi ile pinekliyorduk. Tonla para verip derse girmeyen enayilerdendik ki zaten 7 senede bitirdik yer yüzünde okunması kolay en kolay bölümlerden biri olan Turizm İşletmeciliğini. Şu an birimiz dış turizm de diğerimizde iç turizm de söz sahibi insanlarız. Aslında sülaleden biri tatile gidecek olursa "abi şuraya git" demekten bir adım öteye gidemedik.

"Kısa boylu çilli kız var ya abi. Bu kızla ömür geçer." dedim bu piçe. Umursamadı. Doğru düzgün cevap vermedi. Ya Emre git işine dedi.

 Beğenmiştim o zamanlar. Arada görüyordum, kantinde, derste, merkezde "Lezzet"te tavuk döner yerken. Her seferinde "Einstein'ın Yeri" diye okuduğum "Enişte'nin Yeri"nde. Aradan geçen süre içinde taışmıştım bile. Kendime bile çaktırmadan. İnceden böyle. Hafız kelimesi meşhurdu. Hafız diyordum. Adeta hoşlandığı kızla arkadaş olabilmek için ona erkek kankalığında yaklaşan yavşağın teki haline gelmiştim. Bakkala gitmemek için uyuyor numarası yapan ben Avcılar'dan Beykoz'a gidiyordum. Ama dediğim gibi bunları "Adeta hoşlandığı kızla arkadaş olabilmek için ona erkek kankalığında yaklaşan yavşağın teki" olarak yapıyordum.

Yani ben o gün Yakup'u dinledim ve işime gittim. İşim mutlu olmaktı.


Bugün 02.06.2012 o günden bu güne yaklaşık 4 sene geçti.  Adeta illüminati üyesi gibi yıllardır kurguladığım planın ilk bölümünün sonu bugün Allah'ın izni ile bitecek. İkimizin de ailelerinin huzurunda nişan yüzüklerimiz sağ elimizdeki parmağımızda olacak.

Ben şu üniversiteyi bitiriyim hayatımda hiç bu kadar mutlu olmam diyordum. Bugün nişanlanıyorum. Yine hayatımda hiç bu kadar mutlu olmam diyorum. Ama biliyorum ki her seferinde bir ileri mutluluk safhası var...

Evlenirken de bu kadar mutlu olmam diyeceğim. Baba olacağım müjdelendiğinde de. Çocuk okula başlarken de, mezuniyetinde de. Ve inşallah ölmeye yakınken Azrail uzaktan selam çaktığında da ben hayatımda hiç böyle mutlu olmam diyeceğim. Bu Dünya'yı o gün yaz okulunda Yakup'a söylediğim gibi geçirmenin verdiği mutluluk ve huzur ile öleceğim. En azından en büyük temennim bu.

Klasik yaşlı pozu ehehe


Bi duşa gireyim. Leş gibi kokuyorum, gece sıcaktı terlemişim. Sonra kıyafetleri giymenin vakti gelecek. ehehe..


2 yorum:

  1. Duygulansam mı acaba? :) Hayırlı olsun abi. :)

    YanıtlaSil
  2. Vallahi biz duygulanmaktan çok eğlendik :D

    Teşekkürler :)

    Tez zamanda darısı başına :oleyo:

    YanıtlaSil

Ne dersin bu konuda?