31 Mayıs 2012 Perşembe

Night Ark in Kudüs - Picture

Daha önce bahsetmiştim. "Eskimeyen şarkıların bestecisi"ydi kendisi. Sahne de o kadar güzel, tanıdık meloliler ile Dünya'nın heryerinde. Ara Dinkjian.

Güzel sahne performanslarının içine almamak olmaz bu konser çekimini.  Ahmet Kaya'dan tanıtığımız Ağladıkça'nın da bestecisidir kendisi.

Ara Dinkjian ve Night Ark'tan gelsin - Picture (Ağladıkça)





30 Mayıs 2012 Çarşamba

Emre Belözoğlu neden sevilmiyor?


Ben birşey yapmadım panpa



Selam millet,

Fitbolcu Emre..


Türkiye'nin en haz edilmeyen futbolcusu kim diye sorsalar bir çok kişi onun ismini verecektir büyük ihtimal. Beşiktaşlılar zaten sevmiyor. Galatasaraylılar bir dönem gurur duyuyolardı Fener'e transferinden sonra ifrit olmaya başladılar. Trabzonspor hakkında yorum bile yapmıyorum ehehe.. Zira falakaya yatırsalar içleri soğumaz, ateşleri sönmez bu vatandaşların.

Galatasaraylılar neden sevmez bu adamı? Yanlış hatırlamıyorsam New Castle'da oynarken Fenerbahçe'ye transfer olacağı söylentileri sırasında Hürriyet gazetesinde bir röportajı yayınlanmıştı.


Ne demişti orada ? Yani daha Fener'e gelmemiş ama transfer söylentileri var.
"Fakat ben Galatasaraylıyım. Kariyerime yurt dışında devam ediyorum ve dönmek istediğimde o gün şartlar ne olursa olsun Galatasaray’a dönmek isterim. Galatasaray’ı çok seviyorum. Profesyonel hayat bu, Fenerbahçe formasını giymem demiyorum. Çünkü çok fazla olay yaşanıyor. Ben Galatasaray’dan ayrılmak istemiyordum, ama ayrıldım. Ne yapabilirim ki? O yüzden büyük konuşmamam gerekir."
Hatta o dönemde yine İngiltere'de futbol oynayan Tuncay Şanlı'nın da bu yönde açıklamaları var.

İngiltere’nin Middlesbrough takımında forma giyen milli futbolcu Tuncay Şanlı, Fenerbahçe’nin yeni transferi Emre Belözoğlu için, "Emre gerçek bir Galatasaray taraftarı, ben de aynı ölçüde bir Fenerbahçeliyim" diyerek ilginç bir yorum yaptı.


Fener' geldikten sonra da  küçüklüğünden beri Fenerbahçeli olduğuna dair bir çok gazete ve televizyona röportaj vermiştir.

Bakın adamlar kaç yıl öncesinden böyle oyuncularla kafa yapmaya başlamışlar. Konuş sevgili gol kralı.





Bakın dünya'da bunun bir çok örneği var. Fernando Torres Atletico Madrid'de oynarken bile kaptanlık pazubandında  You'll never walk alone" yazısını taşıdığını söylenir. Bir şehir efsanesi de olabilir tabii fakat şu çok nettir ki Chelsea'ye transferinden sonra "ben zaten çelsi'liydim ehehehe" şeklinde abidik açıklamalar yapmamıştır basına. İlla birilerine yaranma ihtiyacı hissetmemiştir. Neden? Çünkü işinin ağırlığını kaldırabilecek karakterdeydi. Ha başarılı olur, olamaz bu konunun çok dışında.

Peki Emre genel olarak neden sevilmiyor? Vukaatları nelerdir bu adamın?

Galatasaray'da avrupa başarısı yakaladığı dönemlerde UEFA Kupası alınmış, herşey güllük gülistanlıkken "Avrupa'ya gitmek isterim fakat klübüm para kazanmalı." şeklinde açıklama yaptıktan 1-2 ay sonra Okan Buruk ile birlikte ellerini sallaya sallaya gitmişlerdir. Dönemin başkanı Faruk Süren'in Şaşal Su'ya ortak olması da aynı döneme denk gelmektedir ehehehee.. Yani Gs'ye 5 kuruş kazandırmadan takımdan ayrılmışlardır.

Şimdi tabii ki profesyönel dünya. Gereği yapılmalı vs. ama bizim millet şimdi olmasa da, o yıllarda vefalı futbolcuları sevmiştir. Altyapısından yetiştiğin takıma 5 kuruş kazandırmamak futbol camiasının büyükleri tarafından ayıplandı. Genç nesil gazeteciler tarafından da "olabilir böyle şeyler" tadında yorumlar ile geçiştirildi.

Ben burada Emre'yi asla ve asla suçlamıyorum. Sonuçta Türkiye'ye Emre kalitesinde bir yabancı oyuncu getirdiğinde çatır çutur bayılıyor büyük klüpler paraları. Ki Emre o dönem yaşı daha genç. Genç yaşına rağmen gelecek vaad eden bir oyuncu değil, vaad ettiğinin ötesinde o vaadi yerine getirmiş bir oyuncu. Zamanında kendisinin de söylediği gibi "Sağlıklı yaşamak için spor yapmıyorum!"

İnter zamanlarında da sahada ki hırçınlığı devam ediyordu. Bir Roma maçında sahaya girdikten 10 dakika sonra kırmızı kart görmüştür. Bir Valencia maçında ise rakip oyuncuya kafa atması bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu gibi olayların arasında Türkiye'de ki gibi sahada ana avrat gitmesi, am göt meme bırakmaması zaten tepkilere yol açıyordu.

İnter'in Empoli'ye 3-0 yenildiği maç ile birlikte başkan Moratti görevden ayrılmak durumunda kalmıştı. Ve bilin bakalım bu maçın 50'li dakikalarında kırmızı kart gören oyuncu kim? Tijani Babangida değil herhalde. Mr. Belözoğlu ehehee..

Vel hasıl oradan New Castle'a gider...

Şimdi bu adam hangi takıma giderse gitsin hangi ligde oynarsa oynasın hal ve tavır hep aynı. Yani adamda sabit bir agresiflik var. Tek fark Avrupa'da oldu mu hakemler affetmiyor iki kaşının arasına asıyorlar kırmızı kartı. Türkiye'de ise sakin ol uyarısı.

Şimdi dikkatlice aşağıdaki fotoğraflara bakalım. 

Cüneyt Çakır
Howard Melton Webb


Canımız ciğerimiz Cüneyt Çakır ve İngilizlerin gaddar hakemi Melton Webb. Şimdi sen futbolcu olsan saha da da bu yüz ifadesi ile Cüneyt Çakır olsa diklenmez misin? "Ne var kardeşim, gel bakıyım buraya" diye. Yiyorsa Howard'a yap onu.

İşte Emre orada da yapmayı denedi. Olmadı.

Nerede kalmıştık? New Castle'a gitti.

Everton'a 3-0 yenildikleri maçta daha sonra Fenerbahçe'de takım arkadaşı olacağı Joseph Yobo'nun da içinde bulunduğu 3 futbolcuya ırkçı söylemde bulunduğundan dolayı soruşturma geçirip, ingiliz halkı tarafından haftalarca protesto edilmiştir. Sadece bununla da sınırlı kalmadı. O dönem Bolton'da oynayan El Hadji Diouf'a da "siktir maymun" dediği ileri sürüldü fakat Diouf yazılı ifade vermek istememesi sebebi ile dava askıda kaldı. Fakat biz biliriz ki atalarımız yanılmaz! "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz"

Yine aynı dönemde Daily Mirror gazetesi Emre'nin takımdan kovulması için kampanya başlatmıştı. Bunlar ingiliz, NTV Spor'da konuşan Rıdvan gibi 1 saat önce yayında konuştuğunu yayın bittikten sonra banttan sildirmezler. Oraya'da geleceğiz. Durun hele..

Velhasıl bu davalardan temize çıkmıştır.


Milli forma altında da rahat durmamıştır kendisi. Kurt var işte. Teşis belli tedaviye geçelim ehehhe.. Meşhur İsviçre maçını çoğumuz hatırlarız. Hatırlamayanlar için  şöyle bir özet geçmek gerekirse soyunma odası koridoruna girerken ve sonrasında adamları patakladık. Bu olaylar sonrası da ilk olarak 6 maç ceza alıyor Emre daha sonra 4 maça indiriliyor.

Yine milli takımda bir Macaristan maçında Gökhan Ünal'ın attığı golden sonra basın tribününe kollarının ne kadar kıllı olduğunu göstermiştir.

 
                Sana                                             kolum girsin                


Fenerbahçe'de oynarken bir cuma namazı çıkışında gazetecilerden birine omuz atması ve "seni sabaha kadar döverim" diyerek tehdit etmesi de vukaatlardan sayılabilir.

Şimdi burada bir ara vermek istiyorum. Nedir lan bu futbolcularda ki mafya sevdası. En son Volkan olayında "Seni evinden aldırırım." daha önce Emre "Seni sabaha kadar döverim." nesiniz lan siz? Kimsiniz? Çok para kazanan, ünlü olan herkese Allah ekstra skill mi veriyor lan? Evden aldırma skill'i, sabaha kadar dövme skill'i. Böyle tavırlarda bulunacaksın ondan sonra senin için Rıdvan çıkacak "Aslında çok efendi çocuk bir dışarda tanısanız." diye yorum yapacak.Bu adamların yaptığının adı şımarıklık, bulunduğu pozisyonu kaldıracak karaktere sahip olamamadır. Ayar oluyorum böyle tiplere. Biri bana denk gelsin bunların. 1,80 boy 120 kg ile judo bilgimi de yanıma aldığımda her türlü indirebilirim gibi geliyor Volkan'ı. Emre'ye zaten vurmaya kıyamam eheheh.. Yok lan mülayim adamım ben. ehehe..

Futbolun yanı sıra siyasi kimliğini de sıkça deşifre olması toplumun bazı kesimlerinden tepki görmüştür. Bu konuda eleştiremem kendilerini ama şunu söyleyebilirim. Eğer kitlelere hitap eden bir işte çalışıyor ve ünlü oluyorsanız siyaset işlerine çok karışmamanız gerekli. Büyük ihtimal Gs'de oynarken Hakan Şükür abisi ile sık sık maklube yemeye gidiyorlardı ki feto'ya yakın olduğu bilinmektedir.

Nikah şahidi rte


Kayseri Spor ile yapılan bir maçta kendisine sert giren Cangele isimli futbolcunun boğazını sıkması ve boğazını keserim tehditi ile karşılık vermesi sebebi ile 1 maç ceza almıştır. Ulan bu sözü tv programında söylesen hakkında dava açılır suçlu bulunursun. 1 maç ceza neyin nesi? İnsan hayatı ucuz ülkemizde ama futbolcu hayatı daha da ucuz.

Bir Gs maçı sırasında Sabri Reyis ile tartışma yaşamıştır fakat Sabri Reyis'in bacaklarının arasına aldığı Emre olayı uzatmamıştır.
Bacak Arası

Bir Beşiktaş maçında kendi takım arkadaşı Deivid de Souza ile kavga etmiştir. O dönem Beşiktaş'ta paso iri yarı oyuncular vardı maçası sıkmadı galiba :p ehehe.. Bir sezon sonra yine Beşiktaş maçında Dos Santos ile kavga etmiştir saha da.. Rakip Beşiktaş oldu mu yürek ister ! Tamam la tamam boş fanatizim yapmayacağım eheheh...

Sadece rakip futbolcular ve kendi takım arkadaşları ile değil rakip takımların başkanları ve yöneticileri ile de sözlü diyaloglara girmiştir. Diyalog derken çok naif kaçtı. Sözlü kavgalar diyelim daha hırçın oluyor.

Trabzonspor başkanı Sadri Şener ve Ankaragücü genel sekreteri Levent Çamur ile olan olayları bunlara bir örnektir. Ne demiştir kendisi "Ankaragücü’nün genel sekreteri önce adam olsun, herkes haddini bilsin!"

Yahu git topunu oyna. Gol at asist yap ya da kötü oyna. Ardından git evine dinlen be adam. Ne uğraşırsın genel sekreterle.. Hadi diyelim önce o başlattı - çocuk kavgası gibi mına koim- sen uyma. Kendi dünyana bak be adam.

Bir ara Gökhan Gönül ile sık sık kavga ediyorlardı. Gökhan garibim "Ne yaptım Abi?" diye karşılık veriyormuş Emre'ye.





Ve belki de benim için gerçekten çok tırt bir insan olduğunu gösteren esas sözleri ise "Hagi'den çok şey öğrendim ama Alex istatistiksel olarak daha iyi." dir.

Bakın sevgili millet. Bizim kültürümüzde usta çırak ilişkisi kutsaldır. Boynuzun kulağı geçtiğine sevinebilen bir milletiz biz. Bu dünya'nın her yerinde böyle değildir. Gerçi heryeri görmedim bilemem ama en azından italya'da bu böyle değil. Az çok çalışmışlığım vardır italyan amcalarla. Adamlar sana sadece işini yapabileceğin kadarını öğretiyorlar. Gerisi senin zekana yeteneğine kalmış.

Ama ben zamanında hatırlarım ki Hagi Emre'nin ayakkabı bağlarını düzeltiyordu. İş öğretmeyi geçtim bu adama kendini önemli hissettiriyordu. Emre söylediklerinde haklı dahi olsa söylenmez. Alex daha başarılı olsa dahi söylenmez. Ama Emre söyledi bunu neden mi? Medyamız Hagi mi Alex mi? diye ilkokul 3. sınıf seviyesinde haberler yapınca taraftarlar arasındaki görüşlerde kutuplaştı. Emre'de Fener taraftarına yaranmak adına "Alex alex hehehe" şeklinde tespitlerin en yaratıcı olanlarından birini sunmuştur.

Son şike skandalında ise Ankaragüç'lü futbolcu Kaan'a attığı mesaj ile mevzularına bir yenisini ekledi. Ne diyordu mesajda?



"Olum emre abin ben. Aman aldiriorm seni buraya sakin zorlama he :) Kavga ettirme beni baskanla"


Ben onu bunu anlamam arkadaş. Bu mesaj senin telefonundan gidiyorsa "mesajı şu arkadaşımız, şu menejer atmış haberim yok" diye bir savunma yapmayacaksın. Sahip çıkacaksın o telefona. Adamı çapraz sorguya alırlar ruhun duymaz ehehe..

Bunların yanında Zokora ile yaşadığı olayı artık herkes biliyor. Emre'nin burada yaptığı zaten ayıp. Önce tv programına katılıp "Pis Zenci demiş olabilirim" diyor. Ertesi gün de bunu yalanlıyor. Biz arkadaş grubu olarak popomuz ile gülmüştük bu duruma. Ama daha çok güldüğümüz bir durum daha var ortada ki bu da Rıdvan Dilmen'in yaptıklarıdır. Yaptıkları derken söylediği sözler değil sonrasında yaptıklarıdır. Sözleri bir hatırlayalım... "Emre çantasını alıp gitmeli."


Daha sonrasında ne yapmıştır Rıdvan amca.. Programın bu bölümlerini kayıttan sildirmiştir. Kuvvet ile muhtemel "Zaten canım fenerbahçe'm tehlikede bir de ben yüklenmeyeyim. Üstüne bir de Emre'den fırça yemiyim" mantığı ile hareket etmiştir. Bu durum Rıdvan'ın güvenilirliğine büyük zarar getirdiği gibi marka değerini de düşürmüştür ehehe..Tabii Emre kaçırır mı bu fırsatı. Aşağıdaki demeçleri ile Rıdvan Abi'sine güzel bir badana çekmiştir.




21:09'dan itibaren Rıdvan Dilmen ile ilgili sözleri yer alıyor.
Türk futbolunda benim kariyerimde bir oyuncu olduğunu da düşünmüyorum. Rıdvan Dilmen dahil kimsenin, bana çantamı toplamam gerektiğini söyleyebileceğine inanmıyorum. Burada Aykut Kocaman ve yöneticilerimiz var. Bu bana kulüpte zaten hissettirilirse ben kendim giderim. Böyle zamanlarda insanların dostluklarını arkadaşlıklarını da görüyoruz


Bakın.. Benim Emre'yi sevdiğim tek bir kare vardır. Yüzünde salt mutluluk ifadesinin olduğu bir karedir o. Kendisinin objektiflere çok az sayıda verdiği bir karedir.

Cidden çok güzel gülmüş. Saha dışında iyi adam lan bu emre :p


Keşke iş hayatında da herkesin söylediği gibi "özel hayatında tanısanız çiçek gibi çocuktur" sözlerinin bir yansıması olarak bahsedebilseydik kendisinden. Ama olmadı. Atatürk'ün dediği gibi "Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim." sözü sanırım çoğu spor sever için geçerlidir.
Yetenek 2. hatta 3. plandadır. Bizim unutulmaz oyuncularımızdan Takoz Recep vardı. Lan adamın adı üzerinde Takoz. evlat olsa sevilmez dersin ama sevilirdi. Herkes severdi. Sadece Beşiktaşlılar değil. Mesela Sarı Fırtına Metin'imiz vardı. Rıza Kaptan vardı. Şifo Mehmet vardı. Beşiktaş'ın dışında şimdilerde yine diğerleri gibi başarılı bir teknik direktör olan Tolunay Kafkas vardı. Galatasaray'dan Tugay Kerimoğlu vardı şu anda aklıma gelen. Daha bir çok sporcu vardır rakip takımda oynasa dahi tüm futbol severlerin beğenisini kazanan.

Demek ki oluyormuş...

Şüphesiz ki onlar işlerinin yüklediği sorumlulukları karakterleri ile yükseltebilenlerdendir.

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Erkan Oğur İsmail Hakkı Demircioğlu Şevval Sam - Oy Benum Sevduceğum

Erkan Oğur, İsmail Hakkı Demircioğlu, Şevval Sam yanlarında da Tuncel Kurtiz.. Eşsiz bir karadeniz türküsü Oy Benum Sevduceğum.

Uzun zamandır dinlerken bu kadar keyif aldığım bir performans hatırlamıyorum.



Oy benum sevducegum
Olur mi boyle keder
Of surmene yaylasiOnbes doktora bedel

Trabzon´un feneri oy
İki defa doneyi
geldi ordi vapuri
İstanbul´a gideyi

Arakli´denyomra´dan
Gel gidelum pazar´a
Ben pazar´da duramam
Beni rize´de ara
İstanbul´larda ara

Trabzon boyuk seher
Doyamadum tadina
Uzaktan sevmak olmaz
Gel yakina yakina

17 Mayıs 2012 Perşembe

Kara Sevda - Selma Hünel

Ne zamandır kısa bir nostalji yapıyordum. Eski dizilerin sevdiğim bölümlerini izliyordum ki Ezel'in  bölümlerinde buldum kendimi.

Hani Ramiz Dayı'nın Selmayı kurtarmaya gittiği sahne. Kerpeten Ali bir sinemaya girmişti. Orada bulunan kaba saba adamı salmıştı Ramiz'in üzerine.

İzleyenler hatırlamıştır bölümü. İşte o bölümde can alıcı olmuştur bu şarkı. Uç sahnelere can vermiştir.

Haftanın şarkısı olsun.

Güzel bir Ezel Klibi ile.. Selma Hünel - Kara Sevda