5 Ağustos 2011 Cuma

Ezgi'nin Günlüğü Top 10



Daha önce Ezgi'nin Günlüğü ve Getirdikleri ve Ezgi'nin Günlüğü İlk Kitabın Sonu konularında bahsetmiştim Ezgi'nin Günlüğü ile olan bağımı.

Özet geçmek gerekirse; dinlerim, severim, hep oldular...

16 albümü mevcut grubun şimdiye kadar. Google'da mevcut hepsi. Bu yazıda en beğendiğim 10 parçasını paylaşacağım.

+ Kolay mı?
- Zor.


1- Gemi

Hürriyete Doğru albümünden bir şarkı. Grubun albümlerinde çok fazla rastlanmayan bir durumdur albümden lokomotif şarkı çıkması. Aşağı yukarı hepsi birbirine yakın kalitededir çünkü. Benim gözümde bu şarkı albümün lokomotif şarkısı. Söz ve müzik gruptan yeni ayrılan Hüsnü Arıkan'a ait.

Çok fazla yerde dinlemedim bu şarkıyı. Sakarya Üniversitesi'nde verdikleri konserde, evde bilgisayarımda bir de salı günleri mecidiyeköy - taksim metrosunda görme engelli bir amcanın çaldığı kanunda. İlk duyduğumda oldukça şaşırmıştım. O gün bugündür işe salı günleri hep geç gitmiştim. :)




2- Ellerimiz

Düşünceme göre grubun yaptığı en güzel albümdür. Hiç bir şarkıyı birbirinden ayırt edemesem de "Ellerimiz" biraz daha içime işliyor dinlerken.

Şarkıda 4 mısra var ki Hüsnü Arıkan söylerken içim burkuluyor.

Söz ve Müzik: Hüsnü Arıkan
Derya içinde gül biter mi, yanar tutuşur mavi
Beyhude esme deli rüzgâr, çözdüm ben yelkenimi

Gel gör, içimde gül kuruttum, solup gidecek rengi
Bir düş yeterdi nice gördüm, yaktım ben cennetimi




3- Leyla

 Aşk Yüzünden'den bir şarkı daha.  Şarkıda gerçek anlamda mükemmel bir kadın vokal mevcut. Feyza Erenmemiş...

Söz: Hüsnü Arıkan
Müzik: Nadir Göktürk

2. kıtanın ilk sözleri;
Aşk nedir söyle, kayboldum
Belki bir düşte unutulmak.
Feyza Erenmemiş'in öyle bir yorumu var ki tekrar tekrar dinletiyor kendisini.



4- Signomi

İçinde İstanbul olan şarkıları oldum olası severim. Dinlediğim en güzel özlemi anlatan şarkılardan biridir.

Ya bu denizin tuzu
Ya bu martılar, ya bu vapurlar, ya bu yaşanmış yıllar
Düşünüze hiç girmez mi İstanbul.
Ya bu yıldızlarda ışık, ya düşleriniz, ya geçmiş
Ya bu mavi ya bu koku, ya bu bahar
Anılara hiç sığar mı İstanbul?
Söz ve müzik: Hüsnü Arıkan



5- 1980
Herkesin en az bir kere biryerlerde duyduğu bir parçadır. 80 döneminde yaşanan bir aşkı anlatıyor. Bir sevgiliye feryad, yakarış.

Yine şarkı seçmenin zor olduğu bir albüm... "İlk Aşk"tan bir şarkı. Grubun çektiği nadir kliplerden biri bu şarkıya aittir. Bu tabiri çok sevmesem de grubun 2-3 piyasa şarkısından biri olmuştur. Güzeldir, lezzetlidir.
Sigaramın dumanına sarsam saklasam seni
Yokluğun ah yol yol olsa uzasa unutmam seni

Söz: Hüsnü Arıkan
Müzik: Nadir Göktürk.


6- Eksik Bir Şey

Bu şarkı ile ilgili söylenecek pek bir şey yok. "Dargın mıyız" albümünden geliyor...

Söz ve Müzik: Nadir Göktürk.
Eksik bir şey mi var hayatımda
Gözlerim neden sık sık dalıyor
Eksik bir şey mi var hayatımda
Gökyüzü bazen ciğerime doluyor


Öyle bir şey ki bu, kolay anlatamam
Atsan atılmaz, satsan satamam
Eksik bir şey mi var, anlayamam
Bak çayım sigaram, her şeyim tamam

Kalksam duraktan dolmuş gibi
Arka koltukta unutulmuş gibi
Terliklerimle, gelsem sana
Sonunda aşkı bulmuş gibi

 


7 - Ver Elini

Grubun son albümünden bir şarkı. Hüsnü Arıkan'ın gruba veda albümüde diyebiliriz bu albüm için. Ve yine bütün şarkıların muhteşem olduğu bir albüm. Geçen senden bu zamana kadar dinlemeyen varsa şiddet ile tavsiye ederim.
Dinlediğimde içimi coşkulandıran bir müziğe sahip. Sevdiğinle gitmenin şarkısı.

Ver elini güzelim
Gidelim buralardan
Gidelim başka denizlere.

Ver elini güzelim
Gidelim buralardan
Gidelim yalansız bir yere.  


8-Unut Gitsin

"Her Şey Yolunda" albümünden buram buram isyan kokan bir şarkı. 

Şiir:  William Shakespeare
Çeviri: Can Yücel
Müzik: Nadir Göktürk

Gözyaşınla da eğlenir, onu da alıp satar bu dünya..
 


9- Gelmiyorsun

"Ölü Deniz" albümünden...

Söz: M. Gündüz Göktürk
Müzik: Nadir Göktürk


Yetişmiyor sana sesim
Bekliyorum, gelmiyorsun
Yıllar geçti mevsim mevsim
Bekliyorum, gelmiyorsun
Dağlar yüce, beller uzun
Günler aylar yıllar uzun
Bu kadar mı yollar uzun
Bekliyorum, gelmiyorsun

10- Rüya

Albüme adını veren bir parça. Karşılıksız sevmek nedir?

Söz ve Müzik Nadir Göktürk'e ait olsada nakarat bölümünde bulunan 

 Bir gül kokar tüm çiçekler ezilir
 Bir tel kopar ahenk ebediyen kesilir

Mısraları Yahya Kemal'in meşhur mısrasından esinlenilmiş olması da güzeldir.

Bir bitmeyecek şevk verirken beste
Bir tel kopar ahenk ebediyyen kesilir

 


Daha bir çok parçası mevcut buraya yazmakla bitiremeyeceğim Zerdaliler, Ayşe'ye Şarkı, İki Aşk Arasında, Papatya, Mutlu Olmak Varken ... her albümü ayrı bir tat. İyi ki vardın Ezgi'nin Günlüğü.

20 Şubat 2011 Pazar

Yılan ve Geyiğe Dair



Aynı kanepe miydi?

O konuşurken bunu anımsamaya çalıştı. Aynı kaneme miydi?

"Demek ayrılacaksın benden. bu kez kararlısın ! Peki unutabilecek misin? Yaşanan bunca şeyi hiç olmamış sayabilecek misin? Bana öyle geliyor ki, evlensen bile kolay kolay unutamayacaksın beni; hiç kimse hayatını mahvetmiş olduğu insanı kolay kolay unutamaz. ta başından beri kendine yediremediğin bir şey vardı bu beraberlikte. Farkındaydım, geçer sanıyordum. hepimizin atlattığı kimi böylesi dönemler olmuştur yaşantımızda. kısa ya da uzun süren düşmanlık dönemleri yaşamışızdır. İçimizde içimizin ormanında cenge tutuşmuştur ikili benliğimiz.
ölümsüz çıkmak gerekiyor bu cenkten.

Biliyorum, benim varlığımda seni tehdit eden, senin varlığını tehdit eden bir şey var sanıyorsun, seni tükettiğimi, seni usul usul öldürdüğümü düşünüyorsun. Biliyorum, sevmek bir kadını tehdit eden bir şeydir. bana bu yüzden düşmansın.
Oysa bizler gecenin karaderili insanlarıyız.
Ormanlardan başka hiçbir yer kabul etmiyor bizi. bu ormanı yakmadan buradan dışarı çıkamazsın. ama bu yangından kimse sağ kurtulmaz. kurtulamaz ! Bunu da bilmen gerekir. En azından bu ormana bir kez daldıktan sonra.

Kaç defadır deniyorsun ayrılığı. Kaç gün sürüyor? Her defasında nasıl acılar ve nasıl daha da büyümüş sorunlarla geri dönüyorsun. bunu her ikimiz de biliyoruz ve bedelini her ikimiz de ödüyoruz. korkuyorsun, biliyorum. Kendini bu korkulardan ayıklamak isterken ruhunu didikliyorsun. ruhuna yapışmış, çünkü. Henüz adını bile bilmiyorum senin. Nesin ? Necisin ? Ne iş tutarsın ? Nerede çalışırsın ? Odanı, çocukluğunu, yakınlarını, hangi yemekleri sevdiğini, nelere güldüğünü bile bilmiyorum. Ama seviyorum seni. Bu ormanın yüzölçümünce seviyorum.

Biliyorum, seziyorum, bu kez daha uzun gideceksin. Sadece bana ve kendine daha uzun gidebileceğini, gidebildiğimi kanıtlamak için. terk etmek kadınca bir davranıştır, değil mi? Üç ay, beş ay, hadi diyelim üç yıl, beş yıl, en fazla on yıl diyelim. peki sonra ? Bir gün yine buraya döneceksin. Kendinde taşdığın ormanın ana yurduna dönmek isteyeceksin bir gün. O zaman ben burada olur muyum ? Bıraktığın yerde olur muyum? Belki sesleneceksin bana: neredesin sen? Bu ormanda neredesin sen?"

Ses vermeyeceğim sana.
Duymayacağım seni.

Ağaca, toprağa, suya karışacağım. Kendin gürltüsüne, gecenin ışıklı sokaklarına karışmış olacağım, başka hayatlar tüketmiş olacak beni, başka çarşaflarda boğulmuş olacağım. Kendi yaramı yalamaktan kurumuş olacak dilim, istesem de ses vermeyeceğim sana. Yaralarımızı güneşte kurutamayız bizler. gündüzleri saklanırız çünkü. örtünürüz. Geceleri ise güneşsizdir. yaralarımızla baş etmek yalnızca bize, o yorgun gücümüze kalmıştır.

Şimdi gideceğim diyorsun. Bir daha dönmeyeceğim diyorsun. Bir daha hiç dönmeyeceğim diyorsun. Peki git, çek git, ama bir gün döneceksen -ki döneceksin !- çok yazık olur bana, günah olur.

İkimize de günah olur.
Yeni bir ayrılığa, suskun geçen orman gecelerine dayanacak gücüm kalmadı artık.

Ne gidebiliyorsun, ne kalabiliyorsun; ne gecede, ne gündüzde bir hayat kuramıyorsun kendine. dünyada bir yer edinemiyorsun. Sancını bana da yaşatıryorsun üstelik. Benim hanidir üstesinden geldiğim, aşıp geçtiğim sorunları, sıkıntıları bana yeniden yaşatıroysun. Senin yüzünden bir kez daha yaşamak zorunda kalıyorum bütün olanları. Beni üzerinden atlayıp geçtiğim şeylere yeniden sarıyorsun. beni yoruyorsun. Anlamak yorgunu olduğum şeylerle yoruyorsun.

Saatlerce konuşmak isterdim daha.B ütün sözcüklerle konuşmak. Derin, sarsıcı cümleler bulmak isterdim. Özetleme gücü yüksek benzetmeler yapmak isterdim. Bugüne değin büyün öğrendiklerimi bir çırpıda anlatmak isterdim sana. ama bir işe yaramayacak biliyorum. ama hiçbir şey, hiçbir işe yaramayacak galiba.

Sevgi her şeye yetmiyor.
Sevgi hiçbir şeye yetmiyor.