12 Eylül 2010 Pazar

Sandık Muhabbetleri



Hava yapğmurlu, ben uykulu... Gözlerim şişmiş çok uyumaktan ama yinede tembel bir yorgunluk var üzerimde.. 2 sokak yukıarımızdaki ilköğretim okuluna yola koyuldum. Kıç içi kadar bir mühürü üzerinde sadece "EVET" ve "HAYIR" yazan 2. sınıf bir saman kağıda "Tercih" yazılı mühürü basıp "Tercih" yapmak için..

Havanın yağmurlu olmasından sebep yüzümü bile yıkamadım. Yüzümü 15-20 derece yukarı kaldırdığımda yağmur suyu çiçek gibi yaptı bile. Evde musluk aıp su faturasını kabartmanın anlamı yok. Kendimce totem yaptım giderken. uğurlu "trust me" tişörtümü giydim. Makto İktisat dersini geçtiğim sınava çalışırken altımda olan eşofman altını da çektim bir güzel. Annemin terliklerinide ayağıma geçirdiğim gibi çıktım apartmandan.

Duyduğum, yaşadığım bazı diyaloglar vardı ki yazmaya değer.

Emre: Merhaba. Nasılsın abi?
Abi: "Hayır"lı olsun emreciğim.
Emre: Ben iyiyim teşekkürler.

Nedir bu? Gerzeklik.

Bir grup 18-19 yaşlarında genç.
1. velet: Lan olm ben "HAYIRSIZ" oy kullandım lan.
2. velet: Evet mi verdin olm?
1. velet: Ne sandın olm. Evet verdim tabii ki. Dün gece yaptığın götlükten sonra babayı HAYIR verirdim.

İşte o anda gördüm ki hakiki bir orospu çocuğu nasıl oluyormuş. Hatta o veleti yetiştiren insanların ne denli göt kafalı olduğuna şahit oldum. Bu cehalet değildi. Göt kafalılıktı bu. Hatta bu konudan şöyle bir çözümleme çıkarttım. Bu ülkede 18 yaşındaki insana seçme ve seçilme hakkı verilmesi saçma, anlamsız bir o kadarda gerzekçe. Siyaset bu veletler için akşam ısmarlanmayan bir adet dürüm değerinde iken sadece bu topraklarda nefes alıyor diye aynı oy değerine sahip olmamız gerçeği bünyeme ağır geldi bir anda. Paragraf notu: Burada velet EVET oyu kullandığı için orospu çocuğu yerine konmamıştır. Normal bir insanın 1/1000'i kadar kafası çalışan bir insan bunu anlayabilecek olsa da yine bu açıklamayı yazıyım dedim. Ne olur ne olmaz.


Bir de 83 yaşında teyze vardı onunla tanıştım. Daha doğrusu yokuşu çıkamıyordu, çıkmasına yardım ettim.. Derken teyze bir kontra atak ile evet mi hayır mı vereceğimi sordu. Cevap vermedim. Ben onunkini sordum. EVET diyeceğim dedi. Sebebini de şöyle açıkladı. "Ben bu adama güveniyorum". Benim için gayet makul bir sebepti. Okulun 4. katına kadar teyzeye eşlik ettim. Daha sonra da aşağı indirdim. 83 lük teyzedeki bu hırsı görünce de sandıktan HAYIR çıkabilme ihtimalinin olmadığını anladım.

Millet cidden kafyı yemiş. Öyle böyle değil. Ben seçimde sunulan maddelerin bazılarını kabul ediyorum bazılarını etmiyorum. Mühürü tam ortaya bastım. Evet ile hayırın kesiştiği yere..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne dersin bu konuda?