9 Ağustos 2010 Pazartesi

Erkekler & Kadınlar ve Kaşıntıları



Politik davranmanın verdiği dayanılmaz ağırlık. İkili ilişkilerde karşıdakine karakterini empoze etmenin zorunluluğundan kaynaklanıyor genellikle. Hani derler ya "bizim düzeyli bir ilişkimiz var." ne demekse hala çözemedim. Hani daha ilk günden çatır çutur sevişmiyoruz ve birbirimizi tanımaya çalışıyoruz. Sırf aklıma bu tanım geldiğinden "düzeyli arkadaşlık edebiliriz." cümlesini kullanmak istemiyorum. Ama insan yaşamı boyunca girdiği ikili ya da çoklu ilişkiler esnasında da düzey olması gerekli canlar. Örneğin kimseye beni böyle kabul et dememek lazım, ama kabul etmiyorsan da görüşmeyelim demek bir o kadar da normal. Nihayetinde iyi de olsa kötü de olsa yıllardır yaşadığınız kişilik sizinkisi başka bir kişilik için değiştirmeye değer mi bilinmez.

İşin bir de başka bir boyutu var. "Ben senin değişebileceğine inanıyordum Seyfullah." Lan neyin değişeceğini düşündün? Neden değişmesini istiyorsun ki? Hani %70 senin istediğin gibi biri ama %100 olursun ne de olsa mı? %70'i kim bulmuşta sen daha fazlasını isteyip geri çevirmeyi planlıyosun Kezban. Zaten asıl yola çıkılan da şu noktadır değişim istenmesine. İnsan kendine %100'dür. Karşısındakinin de %100 olmasını ister, kendisi olmasını ister. Ahanda işte sıçtığın nokta da burası. Bir ömür kendi karakterini taşıyan bir erkek/kadın'la yaşamanın iyi bir fikir olacağı cehaletine düşen acizler var.

Çok dağınık olucak ama olayın bir de şu boyutu var. Türk kadınları yerine avrupalı kadınlar olsa, ruslar olsa bayram yaparız vallaha diye. Babayı yaparsın. bizim türk erkeği her konuda kendi hakkını savunan kadına alışık değildir. Arkadaşları ile sabahlara kadar gezip tozan Jenifer'lara alışık değildir canlar. Bir yere gidilecekse beraber gidilecektir türk erkeği için. Hatta gözünün tutmadığı bir erkek arkadaşı varsa eşinin onla iletişimi kesmelidir! Büzük ister avrupalı hatuna bunu empoze etmek, dayatmak. Lüle ister baboş. Yemezler öyle, senin dediğine gelmezler. Bakma erkeğin yaşı 30-32 oldu mu hatunlar peşinde kuyruk oluyorlar. Onlarda evde kalma korkusu baş gösteriyor o yaşlardan sonra tabi.. Avrupalıda da o dert yok. Kadın kafasına göre adam buldu mu evleniyor. Çevreden gelen sıkıntı baskı yok. Bir bakıma "evde kaldım lan"'ın verdiği göt korkusu yok adamlarda. Bunun bir sebebi de kendine özgü hayatlarının olması, iş hayatlarının olması, ekonomik özgürlüklerinin olması. Bizim Kezban'lar gibi evleniyim eşim bana bakar.. Zaten babamın yanında da rahatım olm mantalitesi yok.

İşin bir de tersi var. Türk erkekleri yerine avrupalı erkekler gelsin muhabbeti. Lan yılların jack'i, Hans'ı çeker mi senin kahrını? 1000 kilo fondotenli yüzünü öper mi sanıyorsun? Düşünsene adam Hollanda'da dünyanın en uzun bacaklı kızları ile dans ediyo, İrlanda'da mükemmel çilleri ile sempati ve şirinlik saçan kızlarla birlikte oluyo buraya gelip seni napsın Fadime. Üzerine geçirdiğin 2 parça şık elbise ile kendini seks abidesi gören Fadime, hatta ne Fadimesi Fadik. Öyle göstereceğin iki dekolteye de kanmaz o adamlar, bir yere gidince amele gibi hesabını da ödemez. Boğaz'da yemeği anca rüyanda görürsün yani. :) Seni bu kaprisle bu nazla anca Hasan, Hüseyin, Ahmet, Mehmet, Hıdır, Cengiz, vb. çeker. Başkası değil. İşte bu sebeple ey türk kadını titre ve kendine gel!

Aslında suçun büyük çoğunluğu ne bizim erkeklerde ne siz kadınlarda. İki arada bir derede kalan toplumsal baskı ve kültürel şartlarda. bir yandan Avrupa'nın "özgür" düşüncesinesi ile Doğunun "sözde tutucu"luğu arasında kalmış türk gencindedir. Doğu tutucu ama adamlar 17-18 yaşında ilk hatunu alıyor 2 yıl sonra 2.yi sıraya koyuyor. Batıda da durum farklı değil. Resmi olarak tek eşli olsalar da gayrı resmi ilişkilerin azımsanmayacak kadar fazla olması yine onlara bir rahatlık getiriyor. Bizim gençler ne alemde? Adam yıllarca beklesin ki kendisi ile evlenecek bir jhatun çıksın, o da evlendikten sonra cır cır cır cır konuşsun kafasını şişirsin, hayatı zindan etsin. Bayanlar alınmayın sizin durumunuz daha beter. 35 ine kadar adam akıllı birini buldunuz buldunuz, bulamadınız karşınıza eşek çıksa evlenmek için sıraya girmek zorunda kalıyorsunuz. O saatten sonra boşta kalan erkekler anca sağdan soldan tanıdığınız diğer kız arakdaşlarınızın artıkları oluyor.

Velhasıl, bizim erkeklerde bu denli ciddiyetsizlik, kadınlarımızda da götükalkıklık, kendini insan üstü görme düşüncesi olduğu sürece mutsuz aile, mutsuz bireyi doğurur mutsuz toplum ortaya çıkar zincirlemesi bozulmaz.

Tabii bu yazılanların hepsi için istisnalar mevcut. Sadece genel görünüm bundan ibaret. İş bu sebepten alınmaca darılmaca yok. Hepinizi sevgi ile kucaklıyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne dersin bu konuda?